ÖNSÖZ
YEŞİL DOĞA DERNEĞİ’NİN
DERNEKLEŞME VE SİVİL TOPLUMUN ÖNEMİNE DAİR GÖRÜŞLERİ
Bilindiği gibi Sivil Toplum Kuruluşları, topluma karşılıksız hizmet etmek üzere teşekkül eden yapılardır. Her toplumun ve kendine has sorunları, aşılması için çaba sarfedilen bir takım sorunlarının olması kaçınılmazdır. İşte bu noktada bir sivil toplum örgütü olan dernekler bu sorunlara çözüm bulmak kastıyla oluşturulan bir araçtır. Dernekler, faaliyet sahaları ve icra usulleri olarak her ne kadar toplumun içinde yer alsa da bir siyaset kurumu gibi davranmaz. Bu yönüyle dernekler siyaset üstü bir anlayışla çalışmalarını sürdürürler. Nitekim her siyasi görüşten insanı içinde barındıran, toplumun tüm problemlerini tarafsız bir duruşla rahatlıkla görebilen ve yeri geldiğinde savunmasını yaparak çözüme giden kurumlar olması beklenen dernekler, bu tarafsızlığı muhafaza ettiği müddetçe toplumsal bir derinlik ve karşılık kazanacaktır.
Günümüzde örgütlü toplumun önemi her geçen gün artmaktadır. Bu bir yönüyle derneklere ekonomik ve sosyal olarak güç katarken diğer yandan derneklerin ve STK’ların toplum nezdindeki sorumluluğunu artırmaktadır. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada değişen könjoktör sivil oluşumları gerektirmektedir. Çevremize baktığımız zaman güçlü ve bir örgütlü yapıya sahip olan toplumların ayakta durduğunu görüp ve her koşulluda bir yaptırım gücüne sahip oldukları görülecektir.
Bahsi geçen bu gücü elde edebilmek için toplumsal birlikteliğin gücünü ve tesirini anlatmak yerinde olacaktır. Birlikte hareket etmenin önemini farketmiş, toplu davranış ve ortak bir amaç uğruna bir araya gelmenin tesirini görmüş bir birey, elbette toplumda daha etkin olacaktır. Böyle bireylerden oluşan toplumun da daha bilinçli olması beklenen bir durumdur. Zira toplum bireylerden oluşur ve hiç kimse toplumdan uzak tek başına yaşayamaz. Bu yüzden toplumu oluşturan bireylerin toplumsal sorunlara kayıtsız kalmaması ve tabi ki derneklere katılması, destek vermesi gerekir. Dernekleri benimsemek demek, kişinin içinde yaşadığı toplumun değişim sürecinde bir seyirci olmaktan çıkıp, toplumsal değişim olgusuna aktif katkıda bulunmaya karar vermesi anlamını taşır.
İnsanları, toplumsal birliktelikler olarak nitelenebilecek derneklere dâhil edebilmek için bazı çalışmaların yapılması gerekmektedir. Çünkü toplumsal yaşamın bir zorunluluğu olan ortak hedeflerde buluşmak gerçekleşmediği müddetçe toplumsal birliktelik bağı zayıflayacaktır. Bireyler sorumluluk almayıp, topluma karşı görevlerini yapmadıkça; ne yazık ki, her geçen gün içinde yaşadığı topluma yabancılaşacak, toplumsal değerlerimiz zamana yenilerek her gün bir bir yok olacaktır. Farkında olarak ya da olmaksızın bir parçası olunan toplumsal yozlaşma ve kirlenmeden yakınmaların artmasıyla birlikte güven kavramı da sorgulanır hale gelecektir.
Bununla birlikte kişisel olarak da bir topluluğun parçası olma ve bir amaca birlikte hizmet etme bilinç ve isteğinin de olması kaçınılmazdır. Toplumsal başarıya bilinçli olarak katkıda bulunabilmek için öncelikle “Sosyal Sorumluluk” hissetmek gerekir. Sosyal sorumluluğun önemine eminim hepimiz katılırız ama uygulamaya yani bir şeyler yapmaya gelince ya zamanımız olmaz ya da benzer mazeretlerin arkasında kalırız.
Derneklerde genel amaçları aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.
- Dernek ve STK gibi oluşumların temel unsuru insandır. Bu nedenle insan ilişkileri önemlidir ve yapılan işlerde insana değer verilir, kişilerin onurları gözetilir.
- Güven, gönüllülük esaslı çalışmaların olmazsa olmaz bir kuralıdır. Faaliyetlerde ve projelerde güven uyandırmaya önem verilir.
- Hesap verilebilir bir yapı, elbette daha güçlü bir yapıdır. Bu nedenle derneklerde amaç ve kaynaklarda şeffaflık önemlidir, hesap verebilir olma ilkesi ön plandadır.
- Dernekler, siyaset üstü bir topluluktur. İnanç, etnik köken, siyasi düşünce, cinsiyet, sosyal konum farklılıkları gözetilmeksizin bununla birlikte toplumun temel hassasiyetleri de gözardı edilmeden her kişi ve kesime eşit yakınlık amaçlanır. Herkese eşit olanaklar sunulur.
- Sorunlara çözüm aranırken profesyonellik ve objektiflik ön planda tutulur.
- Asıl olan konuyla ilgili olarak sunulan hizmetin toplumun bir ihtiyacını karşılar nitelikte olması, kalitesi ve etkinliğidir.
- Toplumsal adalet hedef alınır. Hizmet edilen birey ya da kesimin yasal hakları gözetilir.
- Dernek faaliyetleri, ideolojik veya siyasi etkilerden bağımsız, bireysel çıkarlardan uzak durmayı esas alır.
- Temel amaç derneğin hedefleri doğrultusunda toplumsal bir sorunu çözümleyebilmek amacıyla hizmet etmektir.
Yukarıda sıralanan beli başlı maddelerde görüldüğü gibi gönüllük esasına dayalı ve ilkeleri olan bir sosyal oluşum her şeyden önce emek, fedakarlık ve sabır ister. En önemlisi de ortaya konan idealler ve bu idealler etrafında kümelenmiş topluluğa gönülden bağlı olmayı ve çalışmaların beraberinde gelen zorluklara katlanabilmeyi gerektirir. Elinden geleni yapmak ise zorluklara sakin ve şikayet etmeden katlanmak, gerektiğinde tekrar tekrar denemek, yapabildiği her şeyi yapmak gerekebilir. Bu motivasyonu sürdürebilmek elbette inanmak, umut beslemek, olumlu düşünmek, sabretmek gibi manevi değerleri gerektirir. Doğru bilinenlerin arkasında dirayetle durulduğunda, paylaşmanın en güzel örneği sergilendiğinde; ekip çalışmasına önem verildiğinde, bencilliği ortadan kaldırıp yerine sevgi ve fedakarlık konabildiğinde başarılar da kendiliğinden gelecektir ve bunların hiç biri de imkansız değildir.
Üzerinde önemle durulması gereken bir diğer husus, derneklerin birlik içinde olmalarıdır. Nitekim, bir dernek tek başına kendi üyeleriyle bir oluşum olsa da diğer dernek ve STk’larla bir araya gelerek daha tesirli bir yapıya kavuşabilir. İşte biz Yeşil Doğa Derneği olarak bu büyük çatıyı oluşturmanın ve diğer dernek ve STK kuruluşlarını daha etkin, karar almada daha çok söz sahibi, bir yanlışı düzeltmede sesi daha gür çıkan bir yapıya kavuşturmanın gayreti içerisindeyiz. Bununla birlikte içinde yaşadığımız şehrimiz ve çevre şehirlerle bir sinerji yaratarak, çeşitli projeleri hayata geçirme, ortak projeler geliştirme, bu projelerin takip ve icrasını gerçekleştirme gibi asgari yükümlülükleri yerine getirmeyi amaçlamaktayız. Bu maksatla derneklerle kamu kurumları arasında ilişki kurulmasında, çeşitli etkinlik ve projelerde kaynak yaratılmasında, festival, şenlik ve benzeri etkinliklerin nasıl yapılacağından, sponsor veya kamu desteğinin nasıl alınabileceğine dair ortak bir bilinç ve akıl oluşturma noktasında öncülük etmektir.
Yeşil Doğa Derneği olarak
dernekler arası iletişimi ve işbirliğini sağlamak, dernek yöneticileriyle sürekli istişare ve iletişim halinde olmak, derneklerin bireysel olarak yaptıkları olumlu faaliyetleri örnek olarak diğer derneklere de bu tür faaliyetler hususunda tatlı bir rekabetin sağlandığı ortamlar oluşturmayı amaçlamaktayız.
Biz, gerek eğitim gerek kültürel gerek doğa gerekse çevreyle ilgili farkındalık yaratan pek çok çalışmanın öncülüğünü yapmış, bu alanda tecrübeli bir derneğiz.
Bu amaçla bu şehrimizin en etkin 16 dernek ve sivil toplum örgütünü bir araya getirmenin haklı gururunu yaşamaktayız. Sayıların elbette bir önemi yok ancak, henüz başlangıç denebilecek bir adımda dahi bu dernek ve STK’ları bir araya gelmesi, toplumsal bir birlikteliğe olan inanç ve ihtiyacı gözler önüne sermektedir.
Bu anlamda, temel gayemiz şehrimizin sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif pek çok alanında daha aktif işler yapması, sivil toplum kuruluşları ile şehrimizin resmi kurum ve kuruluşlarını nasıl bir araya getiririz ve nasıl daha aktif ve faydalı oluruz, bunun arayışı içerisindeyiz
.
Öyle ümit ediyoruz ki, bizim bu anlamlı çabalarımıza gerek şehrimizin resmi kurumları, gerek siyasi kurumları gerekse sivil toplum kuruluşları kayıtsız kalmayacak, bu büyük ailenin daha işlevsel hale gelmesi için gerekenleri yapacaklardır.
Bu organizasyonun düzenleyicisi olarak bizler Yeşil Doğa Derneği olarak, çağrımıza kayıtsız Siyasi iradeye İlin Yöneticilerine dernek ve stk temsilcilerimize,bizim faaliyetlerimizi önemseyen katılımcılara teşekkür ediyoruz.
Abdulkadir AY
Yeşil Doğa Derneği Genel Başkanı